Men dakka dukka
posted under
Birgün anlarsın
,
Karma
,
Men Dakka Dukka
,
Ümit Yaşar Oğuzcan
by Besim
"What goes around comes around",
ne ekersen onu biçersin kardeşim.
Buna inanıyodum.Hani "eden bulur", "iyilik yap iyilik bul", "ne verirsen elinle o gelir seninle" vs bu tür karmik şeylere inanırdım. Ama bugüne kadar hep teoride inceledim; pratikte görmek nasip olmamıştı. Belki ilk defa bu kadar dikkatimi çekti; belki de ilk defa iğne yerine çuvaldız kullandı karma, yada adı her neyse.
Uzun yazılar yazmayı beceremiyorum. İstiyorum böyle uzuuun uzun yazılar yazabileyim ama beceremiyorum.
o yüzden konuya hemen konuya gireyim; mevzu şu ki, bi kızı zamanında çok üzdüm sonra da başka biri gelip beni üzdü. Olur böyle şeyler, dediğinizi duyar gibiyim. İşin acı ve bir o kadar da adil tarafı aynı olayların yaşanması. Değişen sadece kız ve erkek tarafları.
Böyle oturup düşününce, benim ona yaptıklarımla, bana yapılanlar birebir örten venn şemaları gibi. Yani gayet adil. Şimdi onu daha iyi anlıyorum. İçimde bu hikayelerdeki kızlar için bişey kalmadı. Bir beklentim de yok o sebepten. Ama şunu belirtmeden geçemeyeceğim ki, ilk defa
bi kızın evlenme teklifini kabul ettim (kendimce). Daha kızın okulu bitirmesine 3 sene olmasına rağmen. Uzak bi ilişkiyi ve beklemeyi de göze aldım.Ha ne oldu? Kötümde patladı kardeşim ne olacak.Hani bi daha uzak ilişki yoktu gerizekalı besim! Velhasıl kelam "2 Hafta Kuralı" işlemeye başladı.İki haftaya bişeyim kalmaz.Düzelirim.
- Yukarıdaki resim : Alex Cherry 'nin Heartache adlı eseri.Portfolyosu için gıdıklayın
- Aşağıdaki Video : Michael Stipe ve Chris Martin' in In the Sun düeti.Sözleri için gıdıkla.
- Kapanış Şiiri:Ümit Yaşar Oğuzcan' ın konuyu özetleyen güzel bir şiiri.
Birgün Anlarsın
Uykuların kaçar geceleri, bir türlü sabah olmayı bilmez.
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya,
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar ne yastık.
Girmez pencerelerden beklediğin o aydınlık.
Onun unutamadığın hayali,
Sigaradan derin bir nefes çekmişçesine dolar içine.
Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın aslında her şeyin boş olduğunu.
Şerefin, faziletin, iyiliğin, güzelliğin.
Gün gelir de sesini bir kerecik duyabilmek için,
Vurursun başını soğuk taş duvarlara.
Büyür gitgide incinmişliğin kırılmışlığın.
Duyarsın,
Ta derinden acısını, çaresiz kalmışlığın.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın ne işe yaradığını ellerinin.
Niçin yaratıldığını.
Bu iğrenç dünyaya neden geldiğini.
Uzun uzun seyredersin aynalarda güzelliğini.
Boşuna geçip giden günlerine yanarsın.
Dolar gözlerin, için burkulur.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın tadını sevilen dudakların.
Sevilen gözlerin erişilmezliğini.
O hiç beklenmeyen saat geldi mi?
Düşer saçların önüne, ama bembeyaz.
Uzanır, gökyüzüne ellerin.
Ama çaresiz,
Ama yorgun,
Ama bitkin.
Bir zaman geçmiş günlerin hayaline dalarsın.
Sonra dizilir birbiri ardına gerçekler, acı.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın hayal kurmayı;
Beklemeyi, ümit etmeyi.
Bir kirli gömlek gibi çıkarıp atasın gelir
Bütün vücudunu saran o korkunç geceyi.
Lanet edersin yaşadığına...
Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın.
O zaman bir çiçek büyür kabrimde, kendiliğinden.
Seni sevdiğimi işte o gün anlarsın.
Ümit Yaşar Oğuzcan