Jumper The Movie
Neyse konuya geleyim,bugün bir film eleştirisi yapacağım...
-Jumper hakkında acaip spoiler içerir!-
Dün öğrencilerin mübarek günü(gnctrkcll günü) olması hasebiyle.Sinemaya gittik.Film fragmanlarını daha önce seyrettiğim için az çok haklarında fikir sahibiydim.Arkadaşım film seçmemi söylediğinde,(zaten izlemeye geldiğim belliydi) "jumper" dedim.Beni imdb notu,alakadar etmiyor.Her zaman söylerim,
İyi bir filmin kötü bir fragmanı olabilir,ama kötü bir filmin iyi bir fragmanı olmaz.
Arkadaşım kuvvetle muhtemel ki "recep ivedik"e gitmek istiyordu.
Jumper'ı bedavaya izledim ama recep ivediği "yukarıdaki sözümden hareketle" para verseler de izlemezdim.
- Jumper'ın yönetmeni daha önce "The Bourne Identity" ve "Mr. and Mrs. Smith"i yönetmiş Doug Liman.
- Senaryoyu Steven Gould'un romanından beyazperdeye uyarlayanlar,David S. Goyer,Jim Uhls,Simon Kinberg.
- Oyuncular: Hayden Christiensen(Deivid)(başrol),Billy Elliot'tan hatırlamadığımız Jaime Bell(Griffin),haşin erkek Samuel L. Jackson(Roland) ve taş gibi,granit gibi; The O.C. den Rachel Bilson(Millie).
Deivid oğlan,Hollywood sinemasının çok kullandığı içine kapanık,kötü bir aile hayatına sahip,sınıfındaki bir kızdan hoşlanan (ki illa ki kızın da bir erkek arkadaşı vardır ve sporcu bir yarmadır.) ebleh bir sıpadır.Annesi onu 5 yaşındayken terketmiştir ve babası da pek "baba" sayılmaz.
Birgün donmuş nehrin üzerindeyken buz kırılır ve deivid nehrin içinde bulur kendini.Kurtulmaya çalışmaktadır ama başaramamaktadır.Bir anda şehir kütüphanesine düşer.Herkes şaşırmıştır keza deivid de.İşte hikaye böyle başlar.
Evden ayrılıp bir otel odasına yerleşir.İlk banka soygunundan sonra deivid bir anda büyür.
Artık New York'ta bir rezidınsta lüks içinde yaşamaktadır.Evinde dünyanın heryerinde çektirdiği fotoğraflar ve her ülkenin paralarından oluşan bir deposu vardır. Ve olaylar gelişir...
Gelelim izlenimlerime.
İlk önce şunu söylemek gerekir ki,Hayden veya Sami için gidilecek bir film değil.Herkesin seveceği türden bir aksiyon,dram değil keza.Bence bilimkurgu sevmeyenler yüzünden imdb'den 5.9/10 aldı.
1) Film akışında ve diyaloglarda basitlik hoşuma gitse de sanki bazen abartılmış.
Örneğin;
-Banka soymak herkesin aklına gelir ve bu basitlik hoşuma gitti.
-Oturduğu yerden televizyon kumandasına ulaşamayınca bir karış yana ışınlanması gayet basit ama gereksiz bir abartı bence.Çünkü bi kaç saniye önce mutfak tezgahını dolaşmadan buzdolabının yanına ışınlanmasından, her boku böyle hallettiğini anladık.Adam yürümüyor :)Bunu gözümüze sokarak yapmasını, zaten kısa olan filmi uzatma çabası olarak görüyorum.
2)Samuel rolünü abartmış,"Paladinim topunuzun azına zcarım" şeklinde bir tavrı var.Anladık jumper öldürüyosun ama nedir yani!nedir bu artislik! Önce insan ol ulan ! Finalde ne oldu bak; Deivid sana delikanlılığı gösterdi.Hayatını bağışladı.Bu da sana kapak olsun.
3)Griffin'in münzevi hayatını,Deivid'e abilik yapmasını,çocuklara "BOO" deyip ortadan kaybolmasını beğendim.
4)Millie taş,taş.
Son olarak, BR (Besim Rate) notu: 10 üzerinden 7.8 .
Sıradaki Şarkı: OK Go - Do What You Want
Comment Form under post in blogger/blogspot